Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Öldürme Arzusu Death Wish Filmi Eleştirisi

Öldürme Arzusu Death Wish Filmi Eleştirisi

Öldürme Arzusu Death Wish Filmi Eleştirisi



Hayat Kurtaran Azrail’in adalet arayışı… Charles Bronson’un klasikleşen filmi Death Wish’in günümüz nesli için yeniden uyarlanan versiyonunda Bruce Willis bayrağı devralıyor. Bir soygun sonucunda karısı maskeli adamlar tarafından öldürülen ve kızı da komaya giren bir doktorun bireysel adalet arayışını konu edinen Öldürme Arzusu, benzer konulu filmlerin izinden gidiyor. 1974 yapımı filmin bir nevi güncellenerek günümüze adapte edilmiş versiyonunda, öncülünü birebir kopyalamak yerine yeni bir film yaratılmaya çalışılıyor. Zaten yönetmen koltuğunda özellikle Hostel filmleriyle tanınan korku filmi yönetmeni olarak nam salan Eli Roth var. Eli Roth’un böyle bir projeye dahil olması da son derece şaşırtıcı bir hamle olmuş. Bir nevi James Wan’ın Death Sentence filminde olduğu gibi korku filmlerinden, intikam temalı bir aksiyon filmine yön veren yönetmenin ortalama düzeyde bir performansla filmin ancak eli yüzü düzgün olmasını sağladığı söylenebilir. Filmde Bruce Willis dahil tüm karakterlerin duygusal tepkileri garip bir şekilde oluşturulan mizansene aykırı tasarlandığından sizi belli bölümlerde rahatsız edebiliyor. Muhtemelen film sırasında çekilirken düşünülen kurgu ile kurgu masasında karar verilen sonuç pek birbiriyle uyuşmamış. Yani annesinin öldüğünü duyan bir kız bir sahnede ağlarken, birkaç gün sonra esprilerle hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam edebilir mi? Bu ve bunun gibi noktalar filmin inandırıcılık boyutunu maalesef feci anlamda sarsıyor. Film Neil Jordan filmi Brave One’a çok fazla benzediğini itiraf etmem lazım. Gerek radyocuların şehir içindeki şiddet olaylarına verdiği tepkiler olsun, gerekse etik davranmaya çalışılması gibi ayrıntılar bir nevi bu filmle ikiz kardeş olmalarına vesile oluyor. Bruce Willis’in karakteri Paul Kersey’in suç eylemlerinde kapşonunu takıp olayları gerçekleştirmesi filmi izlerken aklınıza Unbreakable’ı getiriyor. Bu yüzden de başka filmlere benzerlikleri yüzünden eski uyarlamadan çok, yeni dönemdeki filmleri hatırlatıyor. Filmdeki en büyük çatışma ise belli ki doktor bir karakterin ölüm meleği şeklinde adalet arayışına yönelmesi diyebiliriz. İşte bu noktada insanların hayatlarını defalarca kurtarmış bir doktorun, cinayet peşinde koşturması bu kadar kolay olabilir mi sorusunu soruyoruz. Sonuç olarak seyir zevki olarak kendini izlettiren film, çok beklentiye girilmediğinde zaman geçirmek için birebir olarak değerlendirilebilir. Filmi izlediğiniz her an aklınızda ben bu filmi izlememiş miydim hissi, filmin önünü tıkayan en büyük engel olarak kabul edilebilir. Anlık heyecanların peşindeyseniz, çokça işlenmiş bir konunun benzer bir şekilde sunulduğu Death Wish’e hayır diyemeyeceğiniz de apaçık ortada… Puan: 6/10 HAKTAN KAAN İÇEL